İzciler Merhaba!

İzciler Merhaba!

Merhaba,
Denizli’de izcilik adına bir ilk, bizim sesimiz; İzcilerin sesi olarak yayın sürecine girmiş oluyoruz. Milli eğitimde şimdiye dek hep “üvey evlat” gibi görülüp önemsenmeyen, dışlanan, ikinci planda tutulan egzersiz alanı olarak görüldük. Oysa, öğrenciye; gence doğa sevgisini kazandıran, ekip ruhunu öğreten, sorumluluk bilincini yaşatan, kendini ifade etme olanağı sunan önemli bir işleve sahiptir izcilik. Eğitimi dört duvar arasından çıkaran, uygulamalı doğal eğitim ortamı oluşturan bir yapıdır izcilik. Yüce Atatürk, izciliğin bu yönünü görmüş ve Milli eğitim sistemimize koydurmuştur: “Yurt savunması bakımından bu düzeyde önemli olan izcilik, bireysel ve Milli Eğitim açısından da o düzeyde önemlidir. “  diyerek, gençlerimizin gelişmesi açısından gerekliliğini vurgulamıştır. İzci Güncesi, bu sorumlulukla izcilerimizin sesi olacaktır.
Türkiye’de izciliğin 100. Yılını yaşadığımız 2012 yılının, izcilik adına görkemli olmasını beklerken, Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısından izciliğin çıkartıldığı, ötekileştirildiği bir yıl oldu ne yazık ki. Binlerce izci lideri öğretmen, eğitimci lider, onbinlerce izci öğrenci öksüz bırakıldı.
Milli Eğitim izcileri olarak ünitelerimizi (küme, oymak, ocak) kurar, hafta sonu kampları yapar, çadırlarımızı kurardık. Doğa yürüyüşlerine katılır, drama etkinlikleri düzenler, sosyal amaçlı yürüyüşler düzenlerdik. Milli Eğitim Bakanlığı’nda OBESİD kapatıldıktan sonra bu etkinlikler bıçakla kesmiş gibi azaldı. Yok noktasına geldi. Üç yıldır Denizli’de “Toprağa Saygı Yürüyüşü” yapılmadı, “Uyuşturucu ve Zararlı Maddelere Karşı Yürüyüş” yapılmadı. Dahası 22 Şubat İzci Düşünce Günü bile yapılmadı doğru dürüst.
Bütün bunlarla birlikte, belki de en önemlisi, il dışı Milli Kamplar yok oldu. Hepsi de tarihsel konulu; Çanakkale’de, Malazgirt’te, Karaman’da, Ankara’da, Afyon’da, Kütahya’da, İzmir’de… yürüyüşlere, kamplara katılırdık. İzcilerimizin hem tarihsel dokuyla tanışmasını, kaynaşmasını sağlar, hem de atalarımızın verdiği mücadeleleri anmış olurduk. İzcilerimiz birçok arkadaşlık kurarak ayrılırdı kamplardan. Yeni umutlar, coşkular… Nerede kaldı bu kamplar? Nerede izciliğin hak ettiği konum?
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere, hoşçakalın…

Namık Kemal Aydoğan
Eğitim açısından da o düzeyde önemlidir. “